Skip to main content

Kömürün daha verimli bir şekilde yakılmasını sağlayan teknolojiler ve kirlilik yaratan bazı kirleticileri engelleyen kirlilik kontrol sistemleri sebebiyle, kömür endüstrisi ‘kömürün temiz bir enerji’ olduğunu düşünüyor. Ancak baktığımızda, en verimli kömürlü termik santral bile ancak %44 gibi bir verimlilik ile çalışıyor. Bu kömürün sahip olduğu enerjinin %56’sının boşa gittiği anlamına geliyor. Kirlilik açısından ise kömürlü termik santraller, yenilenebilir enerji sistemlerine oranla 15 kat, gazla çalışan termik santrallere oranla iki kat daha fazla karbon salımına sebep oluyor.

Kömürlü termik santrallerdeki kirlilik kontrol sistemleri sülfür dioksit, azot oksit, PM2.5 ve cıva gibi kirleticileri engelleyebiliyor. Ama yine de, bu sistemleri inşa etmek yüz milyonlarca dolara mal oluyor ve yenilenebilir enerji kaynaklarına oranla çok daha pahalı hale geliyor. Günümüzde birçok ülke yeni kömürlü termik santral inşa etmeye devam ederken, mevcut santraller hiçbir kirlilik kontrol sistemi ve çevre yatırımları yapmadan çalışmaya devam ediyor. Sonucunda milyonlarca vatandaşının ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmasına sebep oluyor. 

Bu kirlilik kontrol sistemleri, kömürlü termik santralin duman ile ortaya çıkardığı toksik maddeleri engellese de, bu maddeler nihayetinde kömürün külünde birikiyor. Toksik madde yok olmuyor! Sülfür dioksit ve ağır metaller içeren bu küller, kül havuzlarında yada depolama alanlarında toplanıyor; yeraltı su kaynaklarını ve yüzey sularını tehdit ediyor. ABD’deki araştırmalar gösteriyor ki, kömürlü termik santrallerin inşası sonrası o bölgede su kirliliğin artmasına sebep oluyor. 

Kömür endüstrisi, karbon yakalama ve depolama sistemlerinin, kömürlü termik santrallerin ortaya çıkardığı karbondioksit salımlarını azaltacağını savunuyor. Ancak gerçekte karbon yakalama teknolojilerinin büyük ölçekli ve fosil yakıtla çalışan enerji santrallerinde uygulanabileceği henüz kanıtlanmadı. Bu sistemlerin ekonomik sürdürülebilirliği ise diğer bir tartışma konusu. Eğer bu sistemler uygulanırsa, aynı miktarda enerji üretmek için %25-40 oranında daha fazla kömür yakılması gerektiği öngörülüyor. Sonucunda bu, daha fazla kömür madeninin açılması, daha fazlasının taşınması, işlenmesi ve yakılması gerekiyor. Tüm bunlar da nihayetinde hava kirliliğinin ve tehlikeli atıkların artmasına sebep oluyor. Üretilen elektrik enerjisinin fiyatının artacak olması gerçeği de cabası! Sonuç net: Kömür temizdir demek kocaman bir yalan. 

Kaynak: End Coal