Skip to main content

Dünyada geçen yıl devreye alınan yenilenebilir enerji kapasitesi bir önceki yıla göre %30 artışla 256 gigavat seviyesinde gerçekleşirken, fosil yakıtların toplam enerji tüketimindeki payı %80 ile 10 yıl önceki seviyesiyle aynı kaldı.

21.Yüzyıl Yenilenebilir Enerji Politikaları Organizasyonunun (REN21) “2021 Yenilenebilir Enerji Küresel Durum Raporu” yayımlandı. Rapora göre, COVID-19 salgını nedeniyle enerji talebinde tarihi düşüş görüldü. Buna rağmen, G20 ülkeleri yenilenebilir enerji hedeflerini tutturamadı. Bu ülkelerden 15’inin temiz enerji hedefi bulunmazken, beşi hedeflerine yaklaştı.

Geçen yıl dünyada devreye alınan yeni elektrik kapasitesinin yaklaşık tamamı yenilenebilir kaynaklardan sağlandı. Bu dönemde devreye giren yenilenebilir enerji kapasitesi bir önceki yıla göre %30 artışla 256 gigavat olarak hesaplandı.

Yenilenebilir enerji santralı inşa etmek Çin, Avrupa Birliği, Hindistan ve ABD olmak üzere dünyanın birçok yerinde mevcut kömür yakıtlı santraller işletmekten daha ucuz hale geldi. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesindeki ve elektrik üretimindeki pay artışı, elektrik üretimi haricindeki diğer sektörlere aynı şekilde yansımadı.

Fosil yakıtların küresel enerji tüketimindeki payı %80 ile 10 yıl önceki seviyeyle neredeyse aynı kaldı. Raporu’na göre nihai enerji tüketiminde fosil yakıtların payı 2009’da %80,3 iken, 2019’da yalnızca %80,2’ye gerileyebildi.

Yenilenebilir enerjinin sağlık, iklim ve istihdam yaratma konusundaki faydalarına işaret edilen rapora göre, COVID-19 salgınıyla mücadele kapsamında oluşturulan kalkınma planları fosil yakıtlara yenilenebilir enerjiden altı kat fazla kaynak sağladı.

Yenilenebilir enerjinin tüm ekonomik aktivitelerde bir performans kriteri olarak belirlenmesi çağrısında bulunan raporda, iklim değişikliğini önlemek için konulan hedefler ve uygulamalar arasındaki boşluğun giderek büyüdüğü, daha hızlı aksiyon alınmaması durumunda fırsat penceresinin kapandığı uyarısında bulunuldu.

“Kısa ve Uzun Vadeli Planlara İhtiyaç Var”

REN21 Direktörü Rana Adib, rapora ilişkin değerlendirmesinde, fosil yakıtların nihai enerji tüketimindeki payının değişmediğine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

“İklim değişikliğiyle mücadele için son 10 yılda verilen vaatlerin boş sözlerden ibaret olduğu acı gerçeğine uyanıyoruz. Fosil yakıtları devreden çıkarmak ve yenilenebilir enerjiyi yeni norm haline getirmek alabileceğimiz en güçlü aksiyon. Hükümetler sadece yenilenebilir kaynaklarını desteklememeli aynı zamanda fosil yakıt kapasitesini de devreden çıkarmalı. Yenilenebilir enerjinin her ekonomik aktivitede bir performans göstergesi olarak belirlenmesi bu kaynakların hızlanması için iyi bir yol. Bu yüzden, her bakanlık fosil yakıtlardan çıkarak yenilenebilir enerjiye geçiş için kısa ve uzun vadeli planlar belirlemeli.”

İklim Eylem Ağı Danışmanı Stephan Singer ise hükümetlerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki rolüne işaret ederek, “Ne yazık ki salgından alınan acı ders, çoğu hükümetin karbon kirliliğini azaltmak ve fosil yakıtların direncini kırmak için bu eşsiz fırsatı kullanmadığı oldu. Hükümetler için önemli olan ne iklim ne de halk sağlığı, sadece kâr” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: İklim Haber