Skip to main content
Haberler

Hükümetler 2030 Yılında 1,5°C Isınma Sınırının İzin Verdiğinden İki Kat Daha Fazla Fosil Yakıt Üretmeyi Planlıyor

By Ocak 31st, 2024No Comments

Stockholm, 8 Kasım 2023 – Bugün yayınlanan yeni ve önemli bir rapor, hükümetlerin 2030 yılında ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmak için gerekenden yaklaşık %110, 2°C ile sınırlandırmak için gerekenden ise %69 daha fazla fosil yakıt üretmeyi planladığını ortaya koyuyor.

Bu durum, 151 ulusal hükümetin net sıfır emisyona ulaşma taahhüdüne ve küresel kömür, petrol ve gaz talebinin yeni politikalar olmasa bile bu on yılda zirve yapacağını gösteren son tahminlere rağmen gerçekleşiyor. Hükümet planları bir araya getirildiğinde, küresel kömür üretiminin 2030 yılına kadar, küresel petrol ve gaz üretiminin ise en az 2050 yılına kadar artmasına yol açacak ve zaman içinde fosil yakıt üretim açığının giderek genişlemesine neden olacaktır.

Raporun ana bulguları şunlardır:

  • Karbon yakalama ve depolama ile karbondioksit giderimine ilişkin riskler ve belirsizlikler göz önünde bulundurulduğunda, ülkeler 2040 yılına kadar kömür üretiminin ve kullanımının neredeyse tamamen sonlandırılmasını ve 2050 yılına kadar petrol ve gaz üretiminin ve kullanımının 2020 seviyelerine göre en az dörtte üç oranında azaltılmasını hedeflemelidir.

  • Öne çıkan 20 ülkeden 17’si net sıfır emisyona ulaşma taahhüdünde bulunmuş ve birçoğu fosil yakıt üretim faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonları azaltmak için girişimler başlatmış olsa da, hiçbiri ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmaya uygun olarak kömür, petrol ve gaz üretimini azaltmayı taahhüt etmedi.

  • Fosil yakıtlardan uzaklaşma kapasitesi daha yüksek olan hükümetler daha iddialı azaltımları hedeflemeli ve sınırlı kaynaklara sahip ülkelerdeki geçiş süreçlerinin desteklenmesine yardımcı olmalıdır.

Stockholm Çevre Enstitüsü (SEI), Climate Analytics, E3G, Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü (IISD) ve BM Çevre Programı (UNEP) tarafından hazırlanan Üretim Açığı Raporu (Production Gap Report) , hükümetlerin planlanan ve öngörülen kömür, petrol ve gaz üretimini Paris Anlaşması‘nın sıcaklık hedefiyle tutarlı küresel düzeylere göre değerlendiriyor.

Bilim insanlarına göre Temmuz 2023, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak ay ve büyük olasılıkla son 120.000 yılın en sıcak ayı oldu. Dünya genelinde ölümcül sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, orman yangınları, fırtınalar ve seller hayatlara ve geçim kaynaklarına mal oluyor ve insan kaynaklı iklim değişikliğinin burada olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Neredeyse %90’ı fosil yakıtlardan kaynaklanan küresel karbondioksit emisyonları 2021-2022 yıllarında rekor seviyelere yükseldi.

UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, “Hükümetlerin fosil yakıt üretimini arttırma planları, net sıfır emisyona ulaşmak için gereken enerji dönüşümünü baltalıyor, ekonomik riskler yaratıyor ve insanlığın geleceğini sorgulatıyor” dedi. “Ekonomileri temiz ve verimli enerjiyle güçlendirmek, enerji yoksulluğunu sona erdirmenin ve aynı zamanda emisyonları azaltmanın tek yoludur”.

“COP28’den başlayarak ülkeler, önümüzdeki türbülansı hafifletmek ve bu gezegendeki her insana fayda sağlamak için kömür, petrol ve doğal gazın yönetilen ve adil bir şekilde aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasının arkasında birleşmelidir.”

2023 Üretim Açığı Raporu, fosil yakıt üreten 20 büyük ülke için yeni genişletilmiş ülke profilleri sunuyor: Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Kolombiya, Almanya, Hindistan, Endonezya, Kazakistan, Kuveyt, Meksika, Nijerya, Norveç, Katar, Rusya Federasyonu, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı ve Amerika Birleşik Devletleri.Bu profiller, bu hükümetlerin çoğunun fosil yakıt üretimi için önemli politika ve mali destek sağlamaya devam ettiğini gösteriyor.

Raporun başyazarı ve SEI bilim insanı Ploy Achakulwisut, “Birçok hükümetin gazı temel bir ‘geçiş’ yakıtı olarak teşvik ettiğini, ancak daha sonra bundan uzaklaşmak için belirgin bir planları olmadığını görüyoruz” diyor. “Ancak bilim, 1,5°C hedefini canlı tutmak için temiz enerjinin yaygınlaştırılması, tüm kaynaklardan metan emisyonlarının azaltılması ve diğer iklim eylemleriyle birlikte küresel kömür, petrol ve gaz üretimini ve kullanımını azaltmaya hemen başlamamız gerektiğini söylüyor”.

İklim krizinin temel nedeni olmasına rağmen, fosil yakıtlar son yıllara kadar uluslararası iklim müzakerelerinde büyük ölçüde yer almadı. 2021’in sonlarındaki COP26‘da hükümetler, tüm fosil yakıtların üretimini ele almayı kabul etmemiş olsalar da, “hız kesmeyen kömür enerjisinin aşamalı olarak azaltılması ve verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılması” yönündeki çabaları hızlandırmayı taahhüt ettiler.

Raporun başyazarı ve SEI ABD Merkezi Direktörü Michael Lazarus, “COP28, hükümetlerin nihayet tüm fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını taahhüt ettikleri ve üreticilerin yönetilen ve adil bir geçişi kolaylaştırmada oynamaları gereken rolü kabul ettikleri önemli bir an olabilir” dedi. “Fosil yakıt üretiminden uzaklaşmak için en büyük kapasiteye sahip olan hükümetler, diğer ülkelerin de aynı şeyi yapmasına yardımcı olmak için finansman ve destek sağlarken bunu yapmak için en büyük sorumluluğu taşırlar”.

Çok sayıda üniversite, düşünce kuruluşu ve diğer araştırma kuruluşlarını kapsayan analiz ve incelemeye 30’dan fazla ülkeden 80’den fazla araştırmacı katkıda bulundu.