Skip to main content
Haberler

Lancet Raporu Hakkında Öne Çıkan Detaylar

By Ocak 31st, 2024No Comments

Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım 2023 Raporu, iklim değişikliği karşısında eylemsizliğin maliyetine ve bunun sağlığımız üzerindeki etkisine ışık tutuyor. İşte raporun önemli başlıkları:

  • Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayımının 8th yıllık raporunda yer alan yeni küresel projeksiyonlar, yüzyılın ortasına kadar dünyanın sıcaklığa bağlı ölümlerde 4,7 artış yaşaması olasılığı ile birlikte, iklim değişikliği konusunda daha fazla gecikmenin sağlığa yönelik ciddi ve artan tehdidini ortaya koyuyor.

  • Rapor ayrıca iklim konusundaki eylemsizliğin bugün nasıl insan hayatına ve geçim kaynaklarına mal olduğunu da vurguluyor. 2022 yılında bireyler ortalama olarak 86 gün boyunca sağlığı tehdit eden yüksek sıcaklıklara maruz kaldı ve bu sıcaklıkların %60’ının insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle meydana gelme olasılığı en az iki kat arttı.

  • Yazarlar, uyum sağlamanın zorlukları ve maliyetleri artarken ve dünya geri dönüşü olmayan zararlara yaklaşırken petrol ve gaza yatırım yapmaya devam eden hükümetleri, şirketleri ve bankaları “ihmalkârlık” olarak nitelendiriyor. İklim değişikliğinin temel nedenleriyle mücadele etmek için derin ve hızlı bir azaltım yapılmadığı takdirde, insanlığın sağlığının ciddi risk altında olduğu konusunda uyarıyorlar.

  • Raporun yeni bölgesel bölümü, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkilerinin farklı ve eşitsiz deneyimlerini, iklim değişikliğine uyumdan ve temiz enerjiye geçişin sağlık üzerindeki yan faydalarından şu ana kadar kimlerin yararlandığını vurgulamaktadır. Yazarlar, adil bir enerji dönüşümünün sağlık eşitsizliklerini azaltmak ve tüm nüfusların sağlık ve refahını iyileştirmek için sunduğu fırsatı özetliyor.

  • Yazarlar, bu çarpıcı bulguların, küresel ekonomiyi sıfır karbonlu bir zemine kaydırmak için acil sağlık merkezli iklim eylemini zorlaması gerektiğini ve aynı zamanda gelişmiş enerji erişimi ve güvenliği, daha temiz hava, daha güvenli içme suyu, daha sağlıklı beslenme ve yaşam tarzları ve daha yaşanabilir şehirler yoluyla dünya nüfusunun sağlığını iyileştirmek için “dönüştürücü fırsatlar” sunması gerektiğini savunuyor.