Skip to main content

Türkiye EŞA’yı 1994 yılında imzaladı ve 2001 yılında Anlaşma Türkiye tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi. EŞA Türkiye’nin 2053 net sıfır vizyonuna karşı ciddi bir ekonomik yük olabilir. Türkiye’nin hazırlık sürecinde olduğu İklim Yasası ile düzenlenecek uygulamalarına karşı da yine şirketlerin EŞA üzerinden dava açması mümkün olabilir. Sınırda Karbon Düzenlemesi gibi mekanizmalara uyum sağlayarak AB pazarında rekabet gücünü korumak ve artırmak isterken de Türkiye EŞA kaynaklı davalara maruz kalma riski taşıyor. Anlaşma’nın tarafı olan tüm diğer ülkeler gibi Türkiye gibi en iyi seçenek bir an önce ortak anlaşmalar dahilinde EŞA’dan çekilmek. 

Üstelik reform sürecinin fosil yakıtlara karşı mevcut sınırlı getirilerinden de Türkiye faydalanmadı. Türkiye EŞA reformlarına dahil olmamayı seçtiği için Avrupa Birliği ülkeleri ve Birleşik Krallık’da geçerli olacak 2023 sonrası fosil yakıt yatırımlarının korunmaması ve reformların onayından 10 yıl sonra mevcut fosil yakıt yatırımlarının korunmaması maddeleri Türkiye için geçerli olmayacak. Türkiye EŞA’dan çekilmezse 2023 sonrası yapılan fosil yakıt yatırımları üzerinden de dava edilebilecek. Türkiye 2053 vizyonu dahilinde ek maliyetlere maruz kalmamak için bir an önce Anlaşma’dan çekilme taleplerini belirten ülkelere katılmalı. 

Türkiye’nin reformları Kasım ayında yapılacak EŞA konferansında onaylamama hakkı bulunuyor. Reformların onaylanmaması Anlaşma’nın yeniden tartışmaya açılmasını ve ülkelerin birlikte Anlaşma’dan çekilme kararı almasını sağlayabilir. Türkiye bu şansını kullanarak daha önce de davalara maruz kalmasına neden olan Anlaşma’dan çıkış yollarını bir an önce değerlendirmeli.